Ana Sayfa » islamiyet » Kurban kesilen hayvana acımak

Kurban kesilen hayvana acımak


Kurban kesilen hayvana acımak

Selamun aleykum, bugün ki konumuz kurban bayramının yaklaşmasıyla birlikte kurban kesilen hayvana acımak üzerine olacaktır.

İnsan, genellikle, kendi fikrini ölçü alarak değerlendirmelerde bulunur ve çoğu zaman yanılır. Meselâ, meleklerin ne ile beslendiklerini, hayatlarını nasıl devam ettirdiklerini düşündüğünde, onları da sanki mide ve ciğer sahibi varlıklar gibi vehmeder. Onların nurdan yaratıldıklarını nazara almaz; kendi ruhunun da maddi gıdaya ve havaya muhtaç olmadan varlığını sürdürdüğünü hiç düşünmez.

Aynı yanlış kıyas, kurban meselesinde de  karşımıza çıkıyor. İnsan, bir idam mahkumunun darağacına götürülmesiyle, kurbanlık bir hayvanın kesime götürülmesi arasındaki büyük farkı görmezlikten gelir.

Bediüzzaman Hazretleri bu konuda şu açıklamayı yapıyor:

“Hatta kesilmek için yatırılan bir hayvan, birşey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o elemden de kurtulur.” (Şualar)

Hayvan, aklı olmadığı için ölümü hiç düşünmez. Dünyadan ayrılmak gibi bir problemi de yoktur. Sadece kesime yakın bir şeyler hisseder gibi olur.

Her nefis ölümü tadacağına göre, hayvanlar da bu kaideye dahildirler.

Kurban kesimine karşı çıkılmasının mantığını anlamak mümkün değildir. Zira, besicilik ayrı bir sektördür ve birçok insan, geçimini bu yolla temin etmektedir. Kurbana karşı olanların besiciliğe de karşı olmaları gerekir. Oysa bunlar besiciliğe değil de kurbana itiraz ettiklerine göre, burada esas olarak, hayvanlara acımak değil, kurban ibadetine karşı çıkmak söz konusu oluyor.

İnsanı ana rahminde, kuzuyu koyunun rahminde terbiye edip büyüten, her ikisine de lâyık oldukları organları rahmetiyle takan,  onlara görme ve işitme duyguları, sindirim ve solunum sistemleri ihsan eden Allah, bu iki farklı misafirini dünyaya getirip, besleyip büyüttükten sonra, bunlardan birinin diğerine rızık olmasını dilemişse buna kim, ne hakla karşı çıkabilir?!.

Risale-i Nur’larda geçen iki önemli hakikati naklederek konuyu noktalayalım:

“Mülk sahibi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder.”

“Allah’ın rahmetinden fazla rahmet edilmez.”

İslami sohbet ve Tefsir sohbetlerine katılmak için, Mobil chat web sitemize bekleriz.

MuslumanlarFm Radyomuzu dinlemek için, islami radyo‘ya tıklayınız.

2 Yorumlar

  1. imtihan

    6 Temmuz 2022 at 11:18

    Allah her canlıyı bir amaç uğruna yaratmış. Ve Merhameti var eden de Allah, kul nasıl bir akıl ki, Allah’ı sorgular anlamıyorum. O sahiplendiği merhameti kim yarattı ? O’nu kim yarattı? Onu insan kılan ve güzel duygular veren kim ? O sözde merhametleriyle Allah’tan daha mı merhametliler yani? Ne ahmaklık ama… Cidden insanlar iman etmeyi bilmiyor. Rabb’imizin eksiklerden, hatalardan münezzeh olduğunu hatırlamıyor… Allah Yüceler Yücesi, yoktan var eden, manayı veren O… Yalnız O… O dilediği kadar bizler insan kalabiliriz… Peki madem herşey Onun neyi sorguluyoruz bizler? Bizler bir defa insanız, yani eksik, hataları olan, günahkar acizleriz. Bu halle yetmeyen aklımızla Allah’ın merhametini sorguluyoruz… Allah herşeyin en güzel ölçüsünü bize göstermiş. Kurban yenmek için yaratılmıştır. Ve kesim usulü vardır. Kalkıp da cehaletini kabul etmek bu işte bir Hikmet var demek yerine sorgulamak, aciz olan insanın hadsizliğinden başka bir şey değildir…
    Ya kulsun, Rabb’ine önce bir güven, şeytana neden kulak veriyorsun, o da sana vesvese verdikçe veriyor… Dur de o şeytana ve ilahcılık oynayan nefsine!
    Rabb’im bizleri affetsin. Bizlere hakkıyla iman nasip etsin. Doğru ölçülerle sıratı müstakim üzere kılsın. Hadimiz bilmeyi, acziyetimizi kabul etmeyi ve Rahman ve Rahim olan Allah’a karşı haddimizi bilmeyi nasip etsin… Amin…
    Eline sağlık Muezza, güzel görüşlerini bizlere de okuma ve düşüncelerimizi paylaşma fırsatı verdiğin için..

    Cevapla
  2. Muezza

    6 Temmuz 2022 at 21:59

    Amin ecmain… Güzel yorumun için ben teşekkür ederim İmtihan .. O kadar haklısın ki… Kurbana acıyarak bahane edenler besiciliğe değil de kurbana itiraz ettiklerine göre, burada esas olarak, hayvanlara acımak değil, kurban ibadetine karşı çıkmak söz konusu oluyor. Bu tezatlık o kadar mantıksız ki. Aslında bizim dinimiz diğergamlık kendinden fedakarlık ederek kardeşliği , inceliği bize aşılamak isterken.. Bazı güruhlar tam tersi mantıksız bir şekilde iftirada bulunuyorlar. Allah akıl fikir versin.
    “Kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler, dilleri vardır gerçekleri söyleyemezler” / Araf Suresi 179.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir