İçindekiler
Kuranda adi açıkça belirtilen, Sahabe-i Kiramın önderlerinden ve Hz Muhammed s.a.v in azadlı kölesi olan Hz. Zeyd, aslen Yemenlidir. Oğlundan esinlenerek “Ebû Üsâme”künyesi ile bilinir.
Hz Zeyd çocukluk zamanında iken anası ile beraber akrabalarına misafirliğe giderler. Burada bulundukları yer saldırıya uğrar. ve Hz Zeyd tutsak edilir. Mekke Şehrine götürülüp pazarda satışa çıkartılır. Peygamber Efendimizin ilk eşi olan Hazreti Hadicetul kübra nin yeğeni olan Hakim bin Hizam, Hz Zeyd’i 400 dirhem karşılığında satın alarak babasının kız kardeşi olan halası Hazreti Haticetül Kübra ya hediye olarak verir. O da hz. Zeyd’i Rasulullah a hediye olarak takdim eder. Rasulullah s.a.v onu Zeyd i hemen azad ederek kendi himayesine alir.
Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Ali’den sonra iman eden dördüncü şahıs Zeyd bin Harise’dir. Hürriyetine kavuşmuş olan köleler içinde ise birinci müslüman olma şerefi Zeyd bin Harise ye aittir.
Mekke’de iken pek çok işkencelere zorluklara haksızlıklara uğrayan Zeyd bin Harise Rasulullah s.a.v ile beraber Taif halkına İslamı tebliğ için Taif şehrine giderler. Ve tebliğlerini yaparlar. Tâif’ten dönerken Taif halkı Rasulullahı taşa tuttuklari esnada Hazreti Zeyd, Peygamberimize atılan taşlara kendini siper etmiş, ve Rasulullah s.a.v i her taraftan korumuştur. Hicret izni çıkınca Medine’ye hicret etmişlerdir.
Hz. Zeyd bin Harise, Bedir savaşından Mute savaşına kadar Rasulullahın katıldığı bütün gazvelere iştirak etmiştir. Bu gazve ve savaşların hemen hemen gepsinde komutanlık yaparak, kahramanca bir duruş sergilemiştir. Onun bu yürekliliği, fedakarlığı ve komutanlığı, sahabe-i kiram arasında dillere destan olmuştur. Rasulullah, Müreysi Gazası’na çıktığı esnada, Hz. Zeydi Medine’de kendi yerine vekil tayin etmiştir. Bu duruşuyla idare etmenin yönetici olmanin soy bağıyla değil, takva, fedakarlık ve sabır ile olabileceğini vurgulamıştır.
Kur’an-ı Hakimde Ahzap Suresi nin 37. ayeti kerimesinde Hz Zeydin adı zikredilmektedir. Sahabe i Kiram içinde Zeyd bin hariseden başka hiçbir sahabenin adı açıkça Kur’an’da geçmemektedir
Rasulullah s.a.v, Hicretin 8. yılında Şamda bulunan ve Mute harbi için hazırlık yapan ordusuna seslenerek;
“Komutanınız Zeyd’dir. Eğer Zeyd şehîd olursa yerine Cafer, Cafer de şehid olursa Abdullah bin Revaha komutan olsun” buyurmuşlardır ve Mute Savaşında Rasulullahın dediği üzere üçü de arka arkaya şehid düşmüşlerdir. Mevla onlardan razı olsun onlar gibi yaşayan yaşamaya çalışan kullar zümresine bizleri ilhak eylesin inşaallah.
Selam ve dua ile…
EzeL
7 Şubat 2021 at 13:02Ellerinize saglik boyle faydalı bilgilerin devamını bekleriz
Selam ve dua ile