İçindekiler
İmanın Kaç Şartı Vardır ve Nelerdir?
İman, Peygamber Efendimiz’in Allah tarafından getirip tebliğ buyurduğu, bildirdiğin şeylerin tamamını kabul ve kalbi ile tasdik etmektir. İman, bu kalbin tasdikinden ibarettir. Peygamber Efendimiz ashabıyla otururken biri çıkıp gelir ve Rasulullah’a: “İman nedir” diye sorar. Rasulullah: “İman: Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe (öldükten sonra dirileceğine), kadere, hayrına ve şerrine inanmandır” cevabını verir. İmanın şartları altıdır. Bu altı şart Amentü de açıklanmıştır.
Amentü billahi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî ve’l-yevmi’l-âhiri ve bi’l kaderi hayrihî ve şerrihî mine’llâhi teâlâ; ve’l-ba’sü ba’de’l-mevti hakk eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûlüh.
Yani “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna iman ettim. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Allah’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in onun kulu ve rasulü olduğuna şahadet ederim.” demektir.
Yukarına sayılan imanın şartlarından birine inanmayan bir kimse hepsini inkar etmiş olur. İmanın şartlarını maddeler halinde izah edelim.
Amentü’deki, (billahi) ifadesi, Allah’ın varlığına, birliğine inanmayı, iman etmeyi bildirmektedir. Allahü Telala birdir, Ondan başka ilah yoktur. Her şeyi yaratan Allahü Tealadır. Yerde ve göklerde bulunan bütün varlıkları, maddeleri, cisimleri, özellikleri, olayları, kuvvetleri, kanunları, bağlantıları yaratan, yalnız O’dur. Allah’ı tanımak için O’na has sıfatlarını bilmemiz gerekiyor.
Allah’ın sıfatları Sıfatı zatiyye (6) ve Sıfatı sübutiyye (8) olmak üzere ikiye ayrılır
Melekler nurdan yaratılmış, istedikleri surete ve şekle girebilen ruhani ve latif varlıklardır. Meleklerde erkeklik dişilik yoktur. Onlar emrolundukları şeyde Allah’a isyan etmezler. Yorulup usanmazlar yeme içme uyuma gibi ihtiyaçları yoktur. Kimi gökte kimi yerde kimi arş’ta vazifelidir. Sayıları ancak Allah bilebilir. İçlerinden 4 büyük görevli melekler vardır. Bunlar;
Cebrail: vahiy meleğidir. Allah ile peygamber arasında vasıta elçilik vazifesi görür
Mikail: bir kısım hadiselerin; mesela rüzgarların, yağmurların ve bitkilerin meydana getirilmesine memurdur.
İsrafil :surun üflemesi, kıyamet gününün meydana gelmesi cinlerin ve insanların kıyamette tekrar dirilmesine görevli memurdur.
Azrail: ölüm meleği de denilir. İnsan ve cinlerin eceli gelenlerinin Allah’ın emriyle canlarını almaya görevli melektir.
Bunların yanında her insan görevli meleklerde vardır. Bunlardan biri kiramen katibin meleğidir. İnsanın yapmış olduğu eylemleri yazmakla görevlidirler.
Cenabı Mevla’mız kendi iradelerini, emirlerini, nehiylerini ve hikmetlerini biz kullarına bildirmek için zaman zaman Peygamberlerine kitaplar indirmiştir.
Kur’an-ı Kerim, kendinden önceki kitapları tasdik etmiş, fakat onların koymuş olduğu bazı hükümleri ortadan kaldırarak yeni hükümler getirmiştir. Cenabı Mevla’mız Kuran-ı Kerimde “Kur’anı kesinlikle biz indirdik. Elbette onu yine biz koruyacağız” (Hicr 15/9) ayetiyle Allah, insanlara Kur’an’ın ilahi koruma altında bulunduğunu ve kıyamete kadar değişikliğe uğramadan kalacağını bildirmektedir.
Peygamberler, Allah’ın dinini, emirlerini yasaklarını ve haberlerini kullarına bildirmek için gönderilen seçilmiş kimselerdir.
Kuran-ı Kerimde Adı geçen Peygamberler
İlk Peygamber Hz Adem’den son Peygamber Hz. Muhammed a.s.v’e kadar bazı rivayetlere göre 124 bin, bazı rivayetlere göre 224 bin peygamber gelmiştir. Kuran-ı Kerimde 25 peygamberin adı geçmektedir.
Hz. Adem, Hz. İdris, Hz. Nuh, Hz. Salih, Hz. Hud, Hz. İbrahim, Hz. Lut, Hz. İsmail, Hz.İshak, Hz Eyüp, Hz. Yusuf, Hz. Yakup, Hz. Şuayb, Hz. Musa, Hz. Harun, Hz. Zulkif, Hz Davud, Hz. Süleyman, Hz Elyesa, Hz İlyas, Hz. Yunus, Hz. Zekeriya, Hz. Yahya
Hz. İsa, Hz. Muhammed
Aryıca yine Kuran-ı Kerimde geçen üç isim daha geçmektedir. Bu isimlerin peygamber mi, veli mi oldukları hususunda ihtilaf vardır. Bunlar Üzeyir, Lokman ve Zülkarneyn (as) dır.
Sur’un üflenmesi, bütün ölülerin dirilip kabirlerinden kalması, amel defterlerinin verilmesi ve mahşer meydanında toplanıp sual ve hesaba çekilmesi ile mizan, sırat, kevser, cennet ve cehennem gibi ahiret hayatına ait hususlara inanmaktır. Ahiret bu dünyadan sonraki sonsuz hayattır.
İmanın altıncı şartı olana kadere inanmaktır. Kader ve Kaza meselesi zor anlaşıldığından, kolay kavrayabilmek için önce insanoğlundaki irade-i cüzz’iy’yeyi izah etmek gerekir.
Cenabı Mevla’nın kuluna verdiği sınırlı bir salahiyet ve tercih hakkı olup, önemi büyüktür. Zira insan iradesini hayra sarf ederse Allah hayrı, şerre sarf ederse Allah şerri yaratır. Bundan dolayı insan, cenneti de, cehennemi de bu irade ile kazanır. Evet Halîk (yaratıcı) yalnızca Allahü Tealadır. İnsana verilen cüzi irade otomobilin direksiyonu gibidir. insanoğlu direksiyonu ne tarafa çevirirse otomobil o tarafa gider. Zaten kulda böyle bir tercih hakkı olmasaydı Allah kullarına imtihan fırsatı vermemiş, onu hayra yada şerre zorlamış olurdu. Bu konuda Kader ve kazaya iman konusunda içinde geçen kader, kaza, rızık ve tevekkül gibi kavramları da bilmek lazımdır.
Kader : kader ilahi bir programdır. Ezelden ebede kadar hayır ve şer, iyi-kötü gibi meydana gelecek bütün hadiseler hakkında Cenab-ı Mevla’nın bilmesi, irade ve takdir buyurmasıdır.
Kaza: Cenab-ı Mevla’nın ezelde takdir buyurduğu hadiselerin zamanı gelince ilim ve iradesine uygun olarak meydana gelmesidir. Örneklendirecek olursak; bir kimsenin falan zamanda doğması Allah’ın ezelde dilemiş ve takdir etmiş olması bir kaderdir. O kimsenin takdir edilmiş günde yaratılması ise kazadır.
Rızık : Allah’ın hayat sahiplerine gıdalanmaları için verdiği ve onları yediği, içtiği ve yararlandığı şeylerdir. Rızıklarımızı helal yönden temin etmeliyiz. Esasen rızka değil rızkı veren Rezzak’a bağlanmak lazımdır. Nitekim Allahü Teala ” Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkının karşılanması Allah’a aittir” (Hud-6) buyurmuştur.
Tevekkül: Bir maksada ulaşmak için maddi ve manevi sebeplerin hepsini yerine getirdikten sonra, neticesini Allah’tan beklemektir. Bir kimse beklediğine ulaşamaz ise üzülüp tasalanmamalı; “hakkımda bu daha hayırlıdır demeli” konuyla ilgili Allahü Teala “..Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır..” buyurmaktadır.
İmanın Şartlari, islami sohbet, dini sohbet gibi sohbetleri yapabileceğiz istişare ve konuşmalar için mobil chat odalarimiza sizleri de bekleriz.
Zinnur
28 Nisan 2022 at 02:13Efsane cok guzel anlaşılır ve sade bir dille ifade etmissin. Emegine ve yureyine saglik güzel kardesim.
Zinnur
28 Nisan 2022 at 02:16Ayrica ben imanin sartlari icinde bu kadar alt başlık olduğunu bilmiyordum. Konu bütünlüğü olsun diye mi başlık var.
Nez
28 Nisan 2022 at 11:32HarikA. HarikA HarikA HarikA EfsaNe bir yazi olmus :::)
İnsani yormayan okudukca dusunduren ve kendisini kendi icbenligini sorgulayarak dogruyu gormesini saglayan cumleler……devamini bekliyoruz. E F S A N E::)
ELiz
28 Nisan 2022 at 16:24Ellerine yüreğine sağlık Efsane.. Allahım öğrenip anlayıp en güzel şekilde yaşamak lütfetsin hepimize
NesriN
29 Nisan 2022 at 01:25🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹
Kane
29 Nisan 2022 at 04:53Eline saglik Efsane kardeşim, mevzuyu çok açık ve net bir sekilde anlatmışsın.
MuLTeZeM
29 Nisan 2022 at 10:31Gunumuz Turkcesinde okunakli sade bir dille yazilmis, bundan daha iyi aciklamali bir eser gorememistim.Yazan, emegi gecenlerden ve okuyanlardan Allah razi olsun.
User
7 Mayıs 2022 at 00:38Güzel yazı ve konu emeğinize sağlık olsun kardeşim
MiraÇ
8 Mayıs 2022 at 13:53iman nimetine ne kadar şükür etsek azdır. değerli yazınızdan dolayı tebrik ederim kardeşim.